Nestle’nin ardından Aptamil’i üreten Danone’de de anne sütü skandalı!

Independent Gazetesinin bugünkü nüshasında (29 Haziran 2013, Cumartesi) yayınlanan Melanie Newman – Oliver Wright imzalı özel haberi, Ozan Zeybek‘in çevirisi ile sizlerle paylaşıyoruz
Kaynak: http://yesilgazete.org/blog/2013/06/29/ozel-haber-nestlenin-ardindan-aptamili-ureten-dononede-de-anne-sutu-skandali/

* * *
Uluslararası gıda devi Danone, anneleri yanlış yönlendirmekle suçlanıyor. Pazarlama kampanyalarında anneler, bebeklerini yeterince emziremedikleri konusunda uyarılıyor. Ardından bu eksiği telafi etmek için toz haline getirilmiş bebek maması almaları öneriliyor.

paylaşmak için tklynz / click for to share
The Independent adına Bureau of Investigative Journalism isimli kuruluşun  yaptığı araştırmaya göre, Danone’nin bebek maması Aptamil’in Türkiye’deki pazarlaması sürecinde, altı aylık bebeklerin ihtiyaçlarının sadece anne sütü ile karşılanamayabileceği iddia ediliyor. Bu durum akla Nestlé’nin 1970’lerdeki bebek maması skandalını getiriyor. O dönem pek çok ülke Nestlé’yi boykot etmişti. Bütün bunlar büyüyen pazarların Batılı uluslararası şirketler için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu kampanya sayesinde Türkiye’deki bebek maması satışları en az %15 oranında arttı. Bunun sebebinin, hiç ihtiyaç olmamasına rağmen annelerin bebek maması kullanmaya başlamaları olduğu düşünülüyor.
Danone, kampanyanın Dünya Sağlık Örgütü’nün [WHO] önerileri doğrultusunda başlatıldığını ifade etti. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü ve bir Birleşmiş Milletler kuruluşu olan UNICEF’in kampanyayı desteklediğini açıkladı. Buna karşılık Dünya Sağlık Örgütü Danone’nin kendi ismini ve logosunu kullanmayı bırakmasını talep etti. UNICEF ise kampanyayı desteklemediğini söyledi.
Birleşik Krallık Kraliyet Akademisi’nde Pediyatri ve Çocukların Sağlıklı Beslenmesi Komitesi başkanı olan Doktor Colin Michie‘ye göre “Danone’nin kampanyası yanıltıcı. Kampanyada ileri sürdükleri bilgileri destekleyecek yeterince kanıt yok.” Michie sözlerine şöyle devam etti: “Danone’nin tavsiyelerini dinleyen anneler ortada hiç lüzum yokken bebek mamasına geçebilirler.”
Danone ise kampanyanın “anne sütü ile rekabet amacı” taşımadığı, asıl dertlerinin pirinç unu gibi “uygun olmayan” gıdalar olduğu konusunda ısrarcı. Yaptıkları açıklamada şirket yetkilileri şunları ileri sürdü: “UNICEF’in Türkiye şubesi, Dünya Sağlık Örgütü ve diğer bazı kurumlar (Sağlık Bakanlığı, televizyon kanalları, süpermarket zincirleri ve Türk Millî Pediatri Derneği) kampanyamızı destekledi. Dünya Sağlık Örgütü, yazılı materyallerde kendi logosunun kullanılmasına müsaade etti. Kampanya sayesinde annelerin tahminine göre bebeklerine verdikleri süt % 63 oranında arttı.”
Birleşik Krallık’ta Actimel, Activia ve Cow & Gate bebek maması markalarıyla bilinen Danone, Türkiye’deki pazarlama kampanyasına 2010’da başladı. 73 milyonluk nüfusu, yüksek doğum oranları ve artan gelir seviyesi ile Türkiye, şirket tarafından büyük bir potansiyel olarak görülüyor. Ama geleneksel olarak Türkiye’de bebekler, büyük oranda anne sütü emiyor ve bebek maması kullanımı pek yaygın değil.
2009 yılında, Danone’nin bebek maması sektöründeki bir diğer kolu olan Numil, 577 çocuk doktoru ile anlaşıp altı aylık annelerin ne kadar süt üretebildiğini ölçtürdü. Doktorlar göğüs pompaları kullanarak ya da emzirmeden önce ve sonra bebekleri tartarak birtakım veriler elde ettiler. Annelerin günde ortalama 290 ml. süt ürettiğini tespit ettiler. Bu sonuçlar hakemli bir dergide yayımlanmış (yani bilimsel bir mahiyet kazanmış) değil. Ardından şirket, annelerin ne kadar süt vermeleri gerektiğine dair bir sayı hesaplamaya girişti.
Onu da şöyle yaptılar: Dünya Sağlık Örgütü’nin bir bülteninde, çocukların 6 aydan sonra ek gıdalardan ne kadar enerji alması gerektiği üzerine yapılmış, bağımsız bir araştırmaya referans verilmiş. Numil’in sayısı işte bu araştırmaya dayanıyor. Oysa bahsi geçen araştırma, bir bebeğin ne kadar anne sütü emmesi gerektiğini bulmak için tasarlanmamış. Araştırmaya dayanarak ortaya atılan sayı, uluslararası otoriteler tarafından tanınmıyor.
“Her Gün En Az Yarım Litre”
Sonuçta Danone, 500 ml. diye bir sayı bulup yeni bir kampanya başlatmış. Bunun Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyesi olduğunu iddia ediyor; fakat bu doğru değil. Kampanyanın sloganı “Her Gün En Az Yarım Litre”.
Bu mesaj [Türkiye’de] televizyon, internet ve süper marketler aracılığıyla tanıtıldı. Bir televizyon reklâmında şöyle deniyordu: “Bebeğiniz her gün en az 500 ml. süte ihtiyaç duyuyor. Eğer sütünüz yetmiyorsa bebeğinizin bağışıklık sistemini güçlendirmek için ona Aptamil verin.”
Bebek mamasına geçmek annelerin süt üretimini azaltabilir. UNICEF, annelerin sütünü arttırmak için birkaç yol tavsiye ediyor. Bunlardan biri emzirme aralarında süt sağmak.
Gene bu dönemde Danone, internet ortamında hazırlanmış ve annelerin 500 ml. süt üretip üretmediğini bulmaya yönelik bir testin tanıtımını yapmaya başladı. Testte annelerin ne sıklıkla ve ne süreyle çocuklarını emzirdikleri soruluyor. Şu ana kadar testi binlerce anne doldurdu ve Danone’nin açıklamasına göre bunların birçoğu 500 ml. süt veremedikleri sonucuna ulaştı. Yeterince sütü olmayan annelere verilen tavsiye, bebek maması oldu.
Ancak uzmanlar hem bu 500 ml.’ye hem de bu miktarın ebeveynlere önerilmesine itiraz ediyor. First Steps Nutrition [Beslenmenin İlk Adımları] Vakfı yöneticisi Doktor Helen Crawley‘e göre, çocuğun ne kadar süte ihtiyaç duyduğuna dair tahminî sayılar, o çocuğun ancak bebek mamasıyla ya da sağılmış sütle beslenmek zorunda kaldığı durumlarda gereklidir. “Bu, annelerin ne miktarda süt emzirmeleri gerektiğini söylemekten farklı bir durum. Türkiye’deki yüksek emzirme oranları böyle bir kampanya ile azalabilir; çünkü annenin vermesi mümkün olmayan bir miktar tavsiye ediliyor.”
Türkiye’de en büyük pediyatri bölümlerinin birinin başı olan Doktor Gonca Yılmaz da kampanyayı kınadı. “Anne sütünün sağlığa faydaları saymakla bitmez. Anneler, yanlış tavsiyelere dayanarak mama kullanmaya zorlanmamalı,” dedi.
Hem Dünya Sağlık Örgütü hem de UNICEF, kampanyayı desteklediklerini reddetti. Dünya Sağlık Örgütü, Danone’nin kendi logolarını kullanma izninin olmadığını ve yazılı bir belgeyle 14 gün içinde isimlerini kaldırmaları gerektiğini kendilerine ilettiklerini beyan etti.
UNICEF’in Türkiye temsilcisi Doktor Ayman Abulaban da şirketi bu konuda yazılı olarak uyardıklarını söyledi. Gönderilen yazıda şöyle deniyor: “UNICEF’in Türkiye şubesi bu kampanyaya destek olmadı. Kampanya malzemelerinizin üzerinden UNICEF adını kaldırmanızı rica ediyoruz.”
Sağlık Bakanlığı konu hakkında yorum yapmadı. Ancak Danone hakkında bakanlığın şöyle bir beyanı var: “Bebeklerin doğru beslenmesi adına emzirmeyi teşvik ederek, arttırarak ve de uygun olmayan gıdaların verilmesini azaltarak bakanlığımıza destek olan Numil’in çalışmalarından son derece memnunuz.”

Ekşi Süt: Nestlé Skandalı

Anne sütü muadili Nestlé ürünlerine karşı yürütülen kampanya 1970’lerin sonunda ve 1980’lerin başında ilk olarak Minneapolis’te başladı ve oradan Avrupa’ya yayıldı.  Boykotun başlama sebebi, İsviçre firmasının üçüncü dünya ülkelerinde kullandığı iddia edilen “saldırgan pazarlama” stratejileri idi. Kampanyayı yürütenler, mamanın ölümlere ve hastalıklara sebep olduğunu, çünkü ebeveynlerin toz mamayla kirli suyu karıştırdıklarını iddia etmişlerdi.
Dünya Sağlık Örgütü 1981 yılında, Anne Sütü Muadillerinin Pazarlama Şartlarıyla İlgili Uluslararası İlkeler‘i kabul etti. Bu ilkelerin amacı anne sütünü korumak ve anne sütü muadillerinin gerekli durumlarda güvenli bir şekilde kullanılmalarını temin etmekti.
Nestlé suçlamaları hiçbir zaman kabul etmedi.
Konu ile ilgili yayınladığımız ikinci haberimiz: yesilgazete.org/blog/2013/06/30/danone-anne-sutu-ile-rekabet-mi-ediyor-danone-skandalinin-turkiye-ayagi/

Haberin orijinal metni için independent.co.uk/

Haber: Melanie Newman – Oliver Wright / Independent
Çeviren: Sezai Ozan Zeybek / Yeşil Gazete, Independent
La Leche League Türkiye
La Leche League Türkiye

La Leche League, emzirmek isteyen kadınlara, destek, teşvik, bilgi ve eğitim vermeye kendini adamış, kâr amacı gütmeyen, her hangi bir mezheple bağlantısı olmayan uluslararası bir örgüttür.